95. Akademi Ödülleri için yaklaşık 5 haftalık bir süre kaldı. Pandemi sonrası sinema dünyasında yeniden hareketlenmenin etkisiyle farklı filmlerin Oscar adaylığında öne çıktığını görüyoruz. Tahminlerde bulunmak önceki yıllara göre daha zor olacak. Adaylar arasında öne çıkanlardan biri ise "The Banshees of İnisherin"
Yönetmen ve senarist Martin McDonagh 2004 yılında "Six Shooter" ile Oscar'da en iyi kısa film ödülünü aldıktan sonra 3 uzun metraj filmiyle devam etti. 2008 yılında ilk uzun metraj filmi olan "In Bruges"ta birlikte çalıştığı oyuncular olan Colin Farrell ve Brendan Gleeson ile yıllar sonra 2022'de "The Banshees of İnisherin" filmi için tekrar bir araya geldi. Dostluk, yolların ayrılması, temiz kalbin yitirilmesi, halkın kendi içinde çatışması ve dünyaya kalıcı eser bırakma uğraşı filmin temelinde yer alıyor.
Film 1923 yılında İrlanda'nın İnisherin adlı bir adada geçer. Bu ada, McDonagh'ın Aran Adaları Üçlemesi'ni oluşturan tiyatro eserlerinde geçen kurgusal bir yerdir. Yönetmenin tiyatro eserlerine değinmişken Ankaralı tiyatroseverlerin yakından bildiği "Yastık Adam (Pillowman)" oyununun da yazarı olduğunu belirtelim. Filmde en iyi arkadaşının ansızın kendisiyle artık görüşmek istemediğini öğrenen Padraic'ın bunu kabullenmeyişini izlemekteyiz. Saf, iyi niyetli, dışa bağımlı bir karakter olan Padraic, her gün boş boş vakit geçirdiği, eşeği hakkında aralıksız iki saat konuşabildiği dostu Colm'dan uzaklaşmak istemez. Colm, ölümünün ardından hatırlanmak isteği nedeniyle kemanıyla kalıcı bir eser üretme çabasındadır ve Padraic'e ayıracak vakti yoktur.
Adada sakin, sıkıcı, tekdüze bir hayat devam ederken denizin öte tarafındaki anakarada çatışma sesleri, patlayan bombalar fark edilmektedir. Bir yıl önceye kadar İngiltere'ye karşı savaşan İrlanda halkı, bir anda iç savaşa tutuşmuştur. İki arkadaşın çatışması gibi halk birbirini öldürmekte, her gün idamlar gerçekleşmektedir.
Adada çatışmayı sürdüren iki arkadaş ise birbirine zarar vermeye devam etmektedir.
Banshees kelimesi, İrlanda kültüründe çığlık ve ağlamaları ile bir ölümün gelmekte olduğunun habercisi olan dişi ruhlara verilen isimdir. Gece bir banshees ağlamasını duyan kişi, yakında ailesinden birini kaybeder.
Filmde ayrıca Padraic'in kız kardeşi Siobhan'ın adayı terk edişi, bu çatışma hallerinden kaçısı ve mutluluğa erişmesi ve adada posta kutularının rengi başlangıçta turuncu iken son sahnelerde yeşil olmuş olması, umudu canlı tutmayı gerektirecek metaforlardır. İrlanda tam bağımsızlığı sağlamasıyla turuncu rengin yerini yeşil almıştır. Peki kahramanlarımızın çatışması nasıl sonuçlanacaktır?
Venedik Film Festivali'nde en iyi erkek oyuncu ve en iyi senaryo ödüllerini alan filmin, Oscar ödüllerinde aday gösterildiği 9 dalda alacağı sonuçlar yakından takip etmeye değer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder