Geride bıraktığımız 2020'nin ilk ayında, önümüzdeki zamana yönelik tedirgin olmaya yol açacak türlü gelişmeler yaşandı. Yeni yıl, talihsizliklerle başladı.
Her yıl olduğu gibi, bu yılı da çeşitli temennilerle karşıladık. Oysa beklentilerin boşa çıkması pek gecikmedi.
Bulgar kahin Baba Vanga dahi bu kadarını öngörmemişti. Daha önce tsunamiyi, Brexit'i ve daha pek çok şeyi bilen kahinin, 2020 için daha makul sorunlar dile getirdiği biliniyor.
Yeni yıla 3. dünya savaşına çok yakın olduğumuzu hissederek başladık. İran'lı Süleymani'nin öldürülmesiyle başlayan olaylar yürekleri ağza getirdi.
İran, Ukrayna yolcu uçağını vurdu, 176 kişi yaşamını kaybetti. Skandalın 3.gününe dek uçağın bir arıza sonucu düştüğünü haber kaynaklarından dinledik.
Avustralya'da orman yangınları çıktı. Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri konusunda fark edebildiğimiz en somut felaket olarak tarihe geçti.
Çin'in Wuhan kentinte ortaya çıkan yeni tip coronavirüs, olabildiğince hızlı yayıldı ve dünyayı tehdit eder bir boyuta ulaştı. 176 kişi öldü, ölüm sayısı kademeli olarak artacak bir hızlı yayılım dönemine girildi.
Elazığ ve Malatya'da deprem oldu, 41 kişi öldü. Bir defa daha deprem değil, binalar öldürdü.
Kobe Bryant ve kızı, helikopter kazasıyla aramızdan ayrıldı. Bir neslin yaşamında yer edinebilmiş önemli bir figürdü.
Yeni Zelanda'da sel oldu, Filipinler'de yanardağ patladı.
2020'den beklentilerimizi bunların hepsini dikkate alarak güncellememiz daha mı uygun olur?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder