Hava sıcaklıklarının azalmasıyla birlikte covid-19 için beklenen tehlikeli döneme yavaş yavaş girmiş bulunuyoruz. Önceden bu yana endişeyle dile getirilen, yeni bir dalgadan çok tsunami olarak nitelenebilecek sürecin artık içerisindeyiz. Farklı ülkelerden vaka sayılarında yeni rekorlar karşımıza gelmeyi sürdürüyor. ABD’de ortaya çıkan günlük vaka sayıları yüz binin üzerinde seyrediyor. Avrupa’da gelinen nokta ise bir aylık karantinaların uygulamaya alınmasını gerektirecek boyutta.
Durum ülkemiz için de farksız değil. Gerçek pozitif vaka sayısını bilmeden girdiğimiz bu yeni dönemin en önemli sorunu salgının toplum üzerindeki etkisini azaltmanın mümkün olup olmadığı.
Dünyanın bu virüs ile tanışmasının üzerinden neredeyse bir yıla yakın zaman geçti. Başlangıçta virüse dair bildiklerimiz çok kısıtlıyken artık yayılımını, bulaş şeklini, etkisini ve daha pek çok önemli özelliğini biliyoruz. Önceki aylarda sınırlı bilgimizle yaz mevsiminde virüsün giderek etkisini azaltacağı gibi ağır bir yanılgının tekrarlanmasının artık güç olduğunu görüyoruz. Seyrinin nasıl devam edeceği ile ilgili daha doğru öngörülerde bulunabiliyoruz.
Salgının gidişatı ile ilgili düşünülenler ne yazık ki pek iç açıcı değil. Dünya Tabipler Birliği Başkanı Frank Ulrich Montgomery, 2021’in şu ankinden daha iyi geçmeyeceğini açıkladı. Bir yaz mevsimini daha maske ve önlemlerle geçirmek zorunda olduğumuzu belirtti.
Bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde, uzun vadeli işlevsel önlemler alınması gerekliliğini görüyoruz. Vaka sayısı belirli bir eşiği aşınca sokağa çıkma yasağı getirmekten, şehirlere giriş çıkışları yasaklamaktan daha nitelikli önlemlere ihtiyacımız var. Sokağa çıkma yasağı geldiğinde iş yapamayacak olan esnafı, okullar açılmadığında gelirini kaybedecek pek çok sektörü ve daha nicelerini düşünerek, mesleğini uygulayamayacak yüz binlerce kişiyi dikkate alarak önlem paketleri hazırlamalıyız. Örneğin Haziran 2021’de salgının boyutu gerilemeyeceği için şu önlemler uygulanıyor olacak ve bundan dolayı şu sektörlerle ilgili bu çözümü düşünüyoruz diyebilmeliyiz. Böylelikle salgından etkilenen herkes, önünü daha iyi görerek planlarını hayata koyabilir.
Salgının etkisinin uzun süre azalmayacağı gerçeğini dikkate alarak kimsenin mağdur edilmeden hayatını sürdürmesini hep beraber sağlamalıyız.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder