Televizyon ekranlarında her dönemde farklı bir konu popüler hale gelebiliyor. Günümüzde ise psikoloji içerikli yapımlar hem ülkemizde hem de dünyadaki yapımlar arasında geniş yer tutmaya başladı. İnsanların artan ilgisi de dikkate alındığında, önümüzdeki dönemde de bu içerikte ürünler karşımıza gelmeye devam edecek gibi duruyor.
Geçmişten bu yana, psikoloğa veya psikiyatriste gitmeye olumsuz yaklaşan, bunlara uzak durulması gereken davranışlar gözüyle bakan, gidenlere ise deli yakıştırmasını kolaylıkla yapan insanımızın, bu dizilere olan ilgisini nasıl açıklayabiliriz? Bir anket yapılsa yaşamının hiçbir döneminde psikoloğa gitmeyeceğini emin şekilde belirtecek olanlar şimdi bu yayınları gözünü kırpmaksızın takip ediyor. Hayatın en normal olayıymış gibi görüp ekrandakileri seyredebiliyor. Bu tezatın altında pek çok gerçek yer alıyor.
Anlatabilen bir toplum değiliz. Yaşantımızı, düşüncelerimizi, ideallerimizi, planlarımızı, duygularımızı kolaylıkla ortaya koyabilen kişiler olamadığımız için bu dizilerde karşılaştıklarımız, bizdeki eksik yanlara temas ediyor. Yapamadıklarımızı gösteriyor. Aslında hepimizin hayatından parçalar barındıran karakterler bu dizilerde karşımıza geliyor. Biz susuyoruz, onlar anlatabiliyorlar; biz içimize atıyoruz, onlar ise sorunlarını çözebiliyorlar. Bu uzak kaldığımız süreci şaşkınlıkla izliyoruz. Psikoloğa aslında her bireyin gidebileceğini, gitme ihtiyacı duyabileceğini ve içinde kalan her şeyi paylaşabileceğini öğreniyoruz.
Her şeyin paylaşılması noktasında öne çıkan bir diğer husus ise, bireyin yaşantısının bilinme isteği. Anlatmakta güçlük çeken bizler, içimizdekileri birinin öğrenmesi karşısında anlaşılması güç bir rahatlama hissedebiliriz. Ekranda bu deneyimi yaşayan karakterlerin yerine kendimizi koymamızın nedenlerinden birisi de bu. Ekrana gelen hayat hikayeleri arasında, kendi hikayesi yer almayanların mutsuzluk hissi yaşaması oldukça muhtemel. Bunu bir varsayım olarak değil, daha önce hasta hikayelerini kitaplaştıran psikiyatrist ve psikologların deneyimlerinden biliyoruz. Kitaplarda kendi hikayelerini göremeyen hastalar hissettiği üzüntüyü sıklıkla paylaşıyorlar.
Psikoloji içerikli yapımların uzun bir süre gündemimizi meşgul etmesi muhtemel görünüyor. Bu süreçte toplum olarak konuya bakışta olumlu bir dönüşüm ve ruh sağlığında ilerleme gerçekleşmesi ise en büyük beklentimiz.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder